2 Temmuz 2024
Saygıdeğer Konuklarımız,
Davetimizi kabul ederek değerli vaktinizi ayırdığınız ve bugün bizimle olduğunuz için çok teşekkür ederim.
Bu çalıştayın amacı, yönetimde kadın konusunu tam da bu salonda olduğu gibi, konunun önemli paydaşlarının katılımıyla ele alabilmek.
TÜSİAD olarak kadınların ve erkeklerin, hayatın her alanına eşit şekilde; eşit hak, fırsat ve sorumluluklarla katılımını savunuyoruz. Bu konu ekonomik ve toplumsal kalkınmanın çok temel bir unsuru.
Kadın ve erkeklerin karar alma mekanizmalarında eşit temsiliyeti ve söz hakkı, hem kurumların etkin yönetimi açısından, hem de toplumun daha adil işleyişi için vazgeçilmez önemde.
Kamuda, siyasette, özel sektörde, tüm temsil örgütlerinde, sivil toplumda, akademide, fark etmeksizin; tüm yönetim kademelerinde kadın ve erkeğin eşit konumlanması çok önemli.
Bu konuyu şahsen de çok önemsiyor, gerek işim gerekse sivil toplumdaki rollerim gereği bulunduğum her ortama bu gözle bakmaya özen gösteriyorum.
Değerli konuklar,
Buradaki tüm paydaşlar çok iyi biliyor. Kadınların çalışma hayatına katılımı henüz istediğimiz düzeyde değil. 2024 ilk çeyreğinde kadınların işgücüne katılma oranı %36,3 ile erkeklerin yarısı düzeyinde kaldı, yani pek değişmedi. OECD ülkelerinde ise aradaki fark yavaş da olsa kapanıyor. OECD ortalamasına baktığımızda; erkeklerin %70’i kadınların %56’sı çalışma hayatına katılıyor.
Yönetim kademeleri açısından, Borsa İstanbul verilerine göre, kadın yönetim kurulu üyesi oranımız %18,18 düzeyinde. AB ülkelerinde ise 2021 yılında yalnızca Fransa %40 oranını aşmış durumdayken, bu sayı 2023 yılında Norveç, İtalya, İzlanda, Birleşik Krallık, Danimarka ve Hollanda’yla beraber 7 ülkeye; 2024 yılının ilk yarısında ise İspanya ve İrlanda’nın eklenmesiyle 9 ülkeye ulaştı.
Geçtiğimiz hafta açıklanan Dünya Ekonomik Forumu Küresel Cinsiyet Uçurumu 2024 Raporunda 146 ülke içerisinde 127. Sıradayız. Önceki araştırmada yine 146 ülke içinde 129. Sıradaydık. Bizi bu endekste geri iten başlıklar yıllardır hiç değişmiyor; “ekonomik katılım ve fırsatlar” ile “siyasette kadın” başlıkları.
Dünyada da toplumsal cinsiyet eşitliğinde ilerlemeler yavaş ama bu bizim için bir bahane olmamalı. Bizim ülke olarak ekonomik ve toplumsal gelişmişlik hedeflerimize bir an önce ulaşmamız için, küçük ilerlemelere sevinmek gibi bir lüksümüz yok, artık büyük “sıçramalara” ihtiyacımız var.
Sorunu çalışma hayatının giriş düzeyinden yönetim düzeyine kadar çok yönlü ele almak gerektiğinin farkındayız. TÜSİAD olarak özellikle 2000 yılından bu yana yoğun şekilde bu konulara eğiliyoruz.
Kadın istihdamının artırılması, kadınların geleceğin mesleklerine yönelmesi, kadın girişimciliğinin desteklenmesi, kadınların üzerindeki bakım yükünün azaltılması ve kurumsal bakım kurumlarının yaygınlaştırılması, kadına yönelik şiddetin son bulması gibi pek çok konuya yönelik çalışmalarımızı işbirlikleriyle yürütüyoruz.
Yönetimde kadın konusunda ise, TÜSİAD olarak, EBRD’nin başlattığı “Türkiye’de Yönetim Kurullarında Kadınların Temsilinin İyileştirilmesinin Desteklenmesi Projesi”ne, özel sektör ve kamudan pek çok kurum ve kuruluşla beraber 2020 yılından itibaren katkı sunuyoruz. Bu projede birlikte yer aldığımız paydaşlar da bugün aramızdalar.
Yönetimde kadın oranının artırılması konusunda iş dünyasının dönüştürücü gücüne inanıyoruz. Konuyu sürekli gündemde tutmaya da kararlıyız.
Hatırlayacağınız gibi, 13 Mart tarihinde “Yönetimde Kadın Temsilinin Artırılması için İş Dünyası Çağrısı” etkinliği düzenledik. Üyelerimizden başlayarak iş dünyasını, yönetimde kadın temsilinin artırılması için harekete geçmeye davet ettik.
Başta halka açık şirketler olmak üzere, tüm şirketlerin yönetim kurullarındaki kadın üye oranını 2 yıl içinde %25 ve 5 yıl içerisinde en az %33 oranına taşıması için çağrıda bulunduk.
Bu etkinlikte, sizleri ve sizlerin kurumlarından temsilcileri de aramızda görmek çok kıymetliydi. Değerli kurumlarınızın bu konudaki çalışmaları çok önemli.
Bu çağrının daha geniş kesimlere ulaşmasında sizlerin çok değerli desteklerini aldık. Teşekkürlerimizi sunuyorum.
O gün aramızda olamayan paydaşlarımız da, daha sonra bize ulaşarak beraber neler yapabileceğimizi samimiyetle sordular. Tüm bunlar, çok cesaret verici.
Çağrımıza, başta üyelerimiz olmak üzere iş dünyasından olumlu geri dönüşler alıyoruz.
Nitekim, bu sene şirketlerin Genel Kurullarında bu yönde yapılan yeni atamaları ilgiyle ve memnuniyetle takip ediyoruz. Umuyoruz ki yaptığımız çağrının bu önemli kararlarda bir parça da olsa etkisi olmuştur. Özellikle daha önce yönetim kurulunda hiç kadın üyesi bulunmayan şirketlerde yapılan yeni atamaların, bu şirketler için çok önemli bir değişimin başlangıcı olduğunu söyleyebilirim.
Değerli Konuklar,
Yarattığımız bu etkileşimi ve ivmeyi devam ettirebilmek çok kritik. Bu nedenle bu konuyu işbirlikleriyle gündemde tutmayı çok önemsiyoruz.
Çalıştayın ana çıktısı olarak, hepinizin dahil olabileceği ve yaygınlaştırabileceği bir yol haritası oluşturmayı amaçlıyoruz.
Son olarak, bu çalışmaların hem iş dünyasında, hem de kamuoyunda duyulur ve görünür olmasının da çok kıymetli olduğunu düşünüyorum. Bir arada olmamızın sadece şirketlere bu yönde bir mesaj vermekle kalmayıp, çalışma hayatına yeni atılan ya da atılacak olan pek çok gence, başta genç kadınlara da cesaret vermesini, iş dünyasının kapsayıcılığına dair umut vermesini de temenni ediyorum.