17 Ekim 2023
Saygıdeğer konuklar, kıymetli basın mensupları,
TÜSİAD SD² Programımızın STEP etkinliğine hepiniz hoş geldiniz. Sizleri TÜSİAD Yönetim Kurulu adına saygıyla selamlıyorum.
Değerli Konuklar,
Jeopolitik gerilimlerin yükselişe geçtiği, ekonomik belirsizliklerin ve karşılıklı bağımlılığın arttığı, doğal kaynak, hammadde ve tedarik zinciri sıkıntılarının yükseldiği bir döneme tanıklık ediyoruz. Öte yandan, değişen zamana bağlı olarak, dönüşümün artık kaçınılmaz olduğu gerçeği ile de karşı karşıyayız. Tarih boyunca teknoloji, ekonomik büyümeyi yönlendiren belirleyici güçlerden biri oldu. Cumhuriyetimizin yüzüncü yılını kutladığımız bu sene, önümüzdeki yeni bir dönemin de başlangıcı. Yaşadığımız çağın ihtiyaçlarına, geçmiş yılların çözümleriyle, yanıt aramak artık mümkün değil. Dijital teknolojiler, tarihteki herhangi bir yenilikten çok daha hızlı ilerleme kaydediyor.
Akıllı fabrikalar, nesnelerin interneti, yapay zeka, veri analitiği çözümleri gibi yeni teknolojiler, sektör ve ölçek fark etmeksizin verimliliği ve katma değeri artıran fırsatlar sunuyor. Yüksek teknolojiler sektörlere farklı potansiyel alanları oluşturarak, dönüşüm sürecinde itici bir güç oluyor.
Dolayısıyla, sektöre girecek yeni oyuncuların, mevcut ekosisteme meydan okuması; öte yandan, geleneksel oyuncuların da sektördeki dönüşüme uyum sağlaması kaçınılmaz görünüyor. Tüm bu gelişmeler ışığında, TÜSİAD olarak, teknolojik ilerlemeyi kalkınmanın esas sürükleyicilerinden birisi olarak konumluyoruz. Bu anlayışla TÜBİSAD ile birlikte hazırladığımız “Türkiye’nin 2. Yüzyılında Yüksek Teknoloji İçin Eylem Çağrısı” raporumuzu geçtiğimiz aylarda kamuoyuyla paylaştık.
Raporda da belirttiğimiz gibi, Dünya Ekonomik Forumu, dijital dönüşümün, dünya ekonomisine 2025 yılına kadar 100 trilyon dolar katma değer getirmesini öngörüyor. Önümüzdeki on yıl içinde, ekonomide yaratılan yeni değerin, tahmini %70’inin dijital platformlardan ve platforma dayalı iş modellerinden olacağı, tahmin ediliyor. Dijital dönüşümün sağladığı potansiyel verimlilik artışından yeterince faydalanabilirsek, ülkemiz için 269 milyar dolarlık bir potansiyel ekonomik katkısı olabilir. Dolayısıyla dijital ekonomi, yarının ekonomik koşullarında kalkınmanın dinamosunu oluşturan, temel unsurlardan biri olacak.
Değerli Konuklar,
Küresel rekabet gücümüzün korunması için, katma değer yaratan yüksek teknolojili ürünlerin ülkemizde üretilmesinin, kritik önemde olduğunu her vesileyle dile getiriyoruz. Hızla gelişen teknolojilerin etkisi ile, kaynakları verimli kullanan, yeşil ve dijital dönüşümü birlikte gerçekleştiren işletmeler, daha rekabetçi kalacak. En önemli ticaret ve yatırım ortağımız Avrupa Birliği, yeşil ve dijital dönüşümü birbirini tamamlayıcı bir şekilde, Avrupa’nın büyüme stratejisinin ana bileşenleri olarak tanımlıyor ve önemli ölçüde finansman sağlıyor. Veri akışları, siber dayanıklılık ve güvenlik, yapay zeka, blokzincir ve kuantum hesaplama gibi, ticaret akışlarını önemli ölçüde etkileyecek, dijital düzenlemeler öncelikli alanlar olarak ele alınıyor. Kuşkusuz bu gelişmeleri, eş zamanlı takip etmemiz ve bu alanda kapasiteyi geliştirmemiz gerekiyor.
Geçtiğimiz haftalarda açıklanan Küresel İnovasyon Endeksi’ne göre, ülkemizin inovasyonda en fazla ilerleme kaydeden orta gelir düzeyine sahip ekonomiler arasında yer alması memnuniyet verici. Ar-Ge ve teknoloji üretme yetkinliği alanında, son yıllarda kaydettiğimiz ilerleme önemli bir potansiyele işaret etse de, sıralamada aşağı inmemiz rakiplerimizin yarışta daha da hızlandığını çarpıcı bir şekilde gösteriyor. Ülkemiz ihracatında yüksek teknolojili ürünlerin payı son on yıl içinde %3-4 civarında seyrediyor. İSO 500’de bu oran 2022 yılında % 6,2 seviyesinde. İnovasyon ekosisteminin geliştirilmesi için, ihtiyaç duyulan alanlarda, stratejik önceliklerin belirlenmesini ve etkin mekanizmaların hayata geçirilmesini, bu çerçevede önemli görüyoruz. Ülkemizin bilgi ve iletişim teknolojileri ürünlerinin ihracatı 2002’de 1.6 milyar dolar seviyesindeyken 2021’de 2 milyar dolara ulaştı. Kore’de ise BİT ürünlerinin ihracatı 2002’de yaklaşık 53 milyar dolar iken 2021’de 180 milyar dolara ulaştı. Dijital dönüşümün önemli bileşenleri olan entegre devre, çip, elektronik parça ihracatı Vietnam’da 2002-2021 yılları arasında yaklaşık 18 milyar dolar seviyesine çıkarken ülkemizin aldığı pay 0,2 milyar dolar seviyesinde. Yaratılan katma değeri yükseltmek, hem teknolojiyi ülkemizde geliştirme, hem de kullanma yetkinliği ile doğrudan bağlantılı. Sanayimizin rekabet gücünü, ihracatımızı, ürünlerin sofistikasyonunu (kilogram başına fiyatı) artırarak; Ar-Ge’ye, bilgiye yatırım yaparak sağlayabiliriz. Dijital, kullandığımız teknolojilerin değişimini ifade ediyorsa, dönüşüm de beceri ve yetkinliklerimizdeki gelişimi ifade ediyor. Cesur, çevik ve inovatif bir dijital ekosistemin temelini, dijital yetkinlik seviyesi yüksek, nitelikli insan kaynağı ile oluşturabiliriz. Bu hedef doğrultusunda, gençlerimizin yetkinliklerine daha fazla yatırım yapmalı; yetkin insanlarımızın potansiyellerini ülkemizde gerçekleştirebilecekleri ortamı tesis etmeliyiz.
Tablo 1: Bilgi ve İletişim Teknolojileri Ürünleri İhracatı (Milyar Dolar)
Tablo 2: Entegre Devreler, Çipler, Elektronik Parçalar İhracatı (Milyar Dolar)
Öte yandan, ülkemizde katma değerin %53’ünü, istihdamın ise %74’ünü sağlayan mikro, küçük ve orta ölçekli şirketler, dijital dönüşüm ekosisteminde hem teknoloji kullanma, hem de üretme bağlamında önem arz ediyor. Türkiye büyük işletmeler ve KOBİ’ler arasında dijital uçurum bulunan nadir OECD ülkeleri arasında.[5] Değer zincirinin önemli halkalarını oluşturan KOBİ’lerin, kullanabilecekleri dijital çözümlere ilişkin bilgi kaynaklarının ve etkin bir şekilde iş modellerinde entegrasyonu sağlayacak finansal desteklerin güçlendirilmesi gerekiyor. Öte yandan, KOBİ’lerimizin teknoloji geliştirme açısından giderek daha güçlü rol almalarının önemini de biliyoruz. Bu anlayışla hayata geçirdiğimiz TÜSİAD SD² Programımız, memnuniyetle belirtmek isterim ki, 2018’den bu yana, KOBİ ölçeğindeki teknoloji şirketlerinin, teknoloji kullanıcısı şirketlerle çözüm arayışları perspektifinde buluştuğu, kıymetli bir ekosistem yarattı. TÜSİAD SD2 Dijital Platformu ile farklı ölçekteki, daha fazla şirketi dahil ederek, dijital dönüşüm ekosistemini güçlendirdik.
Kıymetli konuklar,
Sözlerime son verirken TÜSİAD SD2 Programı’nın etki alanının genişletilmesindeki kıymetli destekleri için Yönetim Kurulu üyelerimize, Görev Gücü üyelerimize ve program ekibimize teşekkür ediyorum. Bugün burada bizlerle birlikte olan ve değerli desteğini esirgemeyen konuşmacılarımıza, sponsorlarımıza ve katılımları için, siz değerli teknoloji paydaşlarımıza teşekkür ediyor, verimli bir etkinlik olmasını diliyorum.