DENEYİMLER
Kırk yıl… Söylerken bir nefes sürüyor ama yaşarken bir ömür. Dün ODE’nin 40’ıncı yılı için düzenlediğimiz özel gecede dostlarımız, iş ortaklarımız ve yol arkadaşlarımızla bir araya gelmek benim için tarifsiz bir mutluluktu. Bu sadece bir kutlama değildi; bir hayalin nasıl gerçeğe dönüştüğünün, bir yolculuğun nasıl kök saldığının ve yüzlerce insanın emeğiyle nasıl büyüdüğünün hikâyesiydi.
Kırk yıl önce küçücük bir ofiste, bir avuç insanla ama kocaman hayallerle yola çıktık. O hayaller bugün 8 modern üretim tesisine, 6 kıtada 80 ülkeye ulaşan, sektörünün öncüsü bir markaya dönüştü. Bu yolculuk boyunca en büyük gücümüz yan yana durduğumuz insanlarımız oldu. Bizim için başarı, yalnızca ürünlerle, ödüllerle ya da ihracat rakamlarıyla ölçülmedi. Başarıyı, göz göze geldiğinizde hissedilen güvenle, omuz omuza yürüdüğünüz yol arkadaşlarının varlığıyla tanımladık. Çünkü biz sadece binalara, yaşam alanlarına girmeye çalışmadık; kalplere de dokunmaya çalıştık. Dokunduğumuzda da gerçek anlamda başarılı olduğumuzu anladık.
Bu yolculukta birçok kişiye teşekkür borcum var. Ama en büyüğü sevgili eşim Seher Hanım’a… ODE’nin görünmeyen ama en güçlü direği, hayallerimizin kök salmasında en büyük pay sahibidir. Cesaretiyle, sabrıyla ve sevgisiyle bize her zaman yol gösterdi. Ve elbette ODE ailesine… Çalışanlarımız, iş ortaklarımız, müşterilerimiz, dostlarımız… Hepinizin inancı, emeği ve katkısı bu 40 yıllık hikâyeyi mümkün kıldı. Hep birlikte büyüdük, hep birlikte başardık.
ODE hiçbir zaman yalnızca bir “şirket” olmadı. Yalıtımı biz, sürdürülebilirliğin, enerji verimliliğinin ve iklim krizine karşı sorumluluğumuzun bir parçası olarak gördük. İnsanı, evi, doğayı ve geleceği korumayı kendimize görev bildik. Bugün ODE’nin 40 yılına bakarken yalnızca geçmişin gururunu değil, geleceğin inancını da taşıyoruz.
Geriye dönüp baktığımda gururla doluyorum; ileriye baktığımda ise içimde tarifsiz bir heyecan var. Çünkü biliyorum ki ODE’nin önümüzdeki 40 yılı, yeni vizyonlarla ve yeni kuşakların ellerinde çok daha güçlü, çok daha ilham verici olacak.
Bu hikâyenin bir parçası olan herkese kalpten teşekkür ediyorum.
