29 Ekim 1923
Elazığ’ın, bugün barajıyla tanınan Keban ilçesine bağlı Bayındır köyünde doğdum. İlkokula elektriği olmayan ve soba ile ısınan bir sınıfta başladım. Sınıf arkadaşlarımla sınırlı maddi imkânlara sahip ailelerden geliyor olsak da hayallerimizin sınırları yoktu. Her gün geleceğimizin nasıl şekilleneceğine dair hevesli hayaller kuruyorduk. 10 yaşındayken taşındığım İstanbul’a bu hayalleri de taşıdığımı hatırlıyorum.
İstanbul’un farklı mahallelerinde de, ağabeylerimle okuduğumuz devlet üniversitelerinde de benim gibi hayalleri sınırsız olan ve Anadolu’nun farklı yerlerinden gelen yüzlerce arkadaşım oldu.
Cumhuriyet’in 100’üncü yaşını kutladığımız bugün, o ilkokul sırasında bizlere bu hayalleri aşılayanın ne olduğunu düşünürken buluyorum kendimi. Gözümün önüne ailelerimizin eğitimlerimize devam edebilmemiz için yaptığı fedakarlıklar, bize Türkiye’yi, dünyayı, Cumhuriyet’in kazanımlarını anlatan öğretmenimiz, kara tahtanın üzerinde bizlere bir resim çerçevesinin içerisinden gülümseyerek bakan Mustafa Kemal Atatürk ve bizlerden beklentilerini sözlere döktüğü Gençliğe Hitabesi geliyor.
Bugünkü aklımla baktığımda ise eğitime verilen önem, aydınlanmayı, çağdaşlaşmayı ülkenin gençlerine aşılama tutkusu ile çalışan nesiller ve ülkenin geleceğini yine ülkenin gençlerine emanet eden bir lider görüyorum.
Cumhuriyet bu yönüyle, bizler için bir yönetim biçimi olmanın çok ötesinde bir devrim. Bugün benim ve “Cumhuriyet çocuğu” olmaktan gurur duyan milyonlarca insan için; kökeni, kültürü, imkânları fark etmeksizin sınırsız hayallere sahip olma duygusunu bizlere aşılayan bir yaşam felsefesi.
Yeni bir yüzyılda milyonlarca Cumhuriyet çocuğuna borcumuz da bu değeri, bu felsefeyi ve kazanımlarını korumak ve güçlendirmek olmalı. Çağımız bizlere, özgürlük ve ilerleme mücadelesinin, asla sona ermeyen bir yol olduğunu gösteriyor. Bu yolda Türkiye’de doğan her bir çocuğun sınırsız hayallerle büyümesini sağlayacak adımlar atmak Cumhuriyetimizin kurucu nesillerine duyduğumuz minnetin en net ifadesidir.
100 yıl önce ulusça paylaştığımız ruhun aynısıyla, demokraside, eşit yurttaşlıkta, laiklikte, ifade özgürlüğünde, hukukun üstünlüğünde, toplumsal cinsiyet eşitliğinde ve eğitimde ülkemizi güçlendiren bu adımları atmak için en doğru gün bugün, en doğru zaman şu andır.
Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ve silah arkadaşlarının aziz hatıralarına saygıyla…
İyi ki varsın Cumhuriyet, çok yaşa Cumhuriyet!
100 yıl önce ulusça paylaştığımız ruhun aynısıyla, demokraside, eşit yurttaşlıkta, laiklikte, ifade özgürlüğünde, hukukun üstünlüğünde, toplumsal cinsiyet eşitliğinde ve eğitimde ülkemizi güçlendiren bu adımları atmak için en doğru gün bugün, en doğru zaman şu andır.
Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ve silah arkadaşlarının aziz hatıralarına saygıyla…
İyi ki varsın Cumhuriyet, çok yaşa Cumhuriyet!