DENEYİMLER
14 Şubat 2024
Değerli Konuklar,
TÜSİAD’a hoş geldiniz. Argüden Yönetişim Akademisi tarafından düzenlenen bu etkinlikte, sizlerle bir araya gelmekten büyük mutluluk duyuyorum.
Değerli Konuklar,
Teknoloji, rekabetçiliği, üretimi ve iş yapış biçimlerimizi yeniden şekillendiriyor. Yapay zekâ, nanoteknoloji, kuantum hesaplama, siber fiziksel sistemler gibi teknolojik atılımlar dijital devrimi başka bir düzeye taşıyor. Derin öğrenmeyi ve büyük veri kümelerini analiz edebilen, insan zihni gibi mantık yürütmeye programlanan akıllı makineler çok yakın gelecekte köklü bir değişim yaratacak.
Genişbant teknolojisinin ve mobil cihaz kullanımının yaygınlaşması ile ,veri miktarında muazzam bir artış yaşanıyor. Hayatımız akıllı cihazlarla daha mobil hale geldikçe verilerin çeşitliliği, toplanma hızı ve miktarı artıyor. Anlamlandırmamız gereken bu devasa veri deposu için, veri analizi sağlayan yeni algoritmalar geliştiriliyor. Yapay zekâ veri setlerinin analizi ile her sektöre dokunuyor.
Bugün tarımsal üretimin güçlendirilmesinden iklimle mücadeleye, otonom araçlardan çevrimiçi platformlara kadar sayısız alanda yapay zekadan yararlanılıyor. Yapay zekanın toplumsal ve gündelik yaşamımızda da herkese dokunan değişimler başlattığı bir dönemdeyiz. Yapay zekanın yaygın bir şekilde benimsenmesinin on yıl içinde küresel GSYH’yi %7 (neredeyse 7 trilyon dolar) artırabileceği öngörülüyor. Bu oran üretkenliğin %1,5 puan artırılması anlamına geliyor.
Yeni nesil teknolojilerin ivmelendirdiği dönüşümle birlikte, dijital ekonominin küresel ekonominin içerisindeki payını giderek artırması bekleniyor. Küresel ekonomide ve değer zincirlerinde söz sahibi olmak isteyen ülkeler, teknolojiyi ve dijitalden ekonomik katma değer yaratmayı stratejilerinin merkezine konumlandırmalı. Bu çerçevede geçtiğimiz sene yayınladığımız ‘Türkiye’nin 2. Yüzyılında Yüksek Teknoloji için Eylem Çağrısı’ raporumuzda yeni teknolojiler ile inovatif, çevik bir dijital ekosistemin oluşturulması gereğinin altını çizdik.
Değerli konuklar,
Jeopolitik gerilimlerin yükselişe geçtiği, karşılıklı bağımlılığın arttığı, doğal kaynak, hammadde ve tedarik zinciri sıkıntılarının yükseldiği bir döneme tanıklık ediyoruz. Geçtiğimiz günlerde yayınlanan 2024 Küresel Riskler Raporu’nda, yapay zekâ kaynaklı dezenformasyon ve siber güvenlik en büyük küresel riskler arasında öngörülüyor. Bu yıkıcı etkileri olabilecek risklere karşı küresel iş birliği içerisinde hareket edilmesinin altı çiziliyor.
Giderek veriye dayanan ekonomi yapısında yapay zekâ kullanımının olanaklarını ve risklerini eş zamanlı düşünmemiz gerekiyor. Yapay zekâ teknolojilerinin tüm dikey sektörlerde yaygın olarak kullanılmasıyla , etkin diyalog mekanizmalarına ihtiyaç duyuluyor. Bu kapsamda rekabet politikası ve düzenleyici rejimlerin inovasyon ekosisteminin gelişimine katkı sağlayacak şekilde güçlendirilmesi gerekiyor. İlaveten sınır ötesi veri akışlarına ve dijital dünyada eşik bekçisi olarak tanımlanan dijital platformlara yönelik çerçeve düzenlemeler de önem kazanıyor.
Değerli konuklar,
Avrupa Birliği, 2030’a kadar dijital kapasitesini, insan kaynağını ve altyapısını önemli ölçüde geliştirmeyi hedefliyor. Bu çerçevede veri akışları, siber dayanıklılık ve güvenlik, yapay zekâ, blokzincir ve kuantum hesaplama gibi alanlara öncelik veriliyor. Siber güvenlik, uluslararası veri akışları, veri gizliliği, dijital haklar ve etik standartlar dahil, dijital dönüşümü çok boyutlu ve bütüncül ele almaya yönelik pek çok yeni mevzuat ortaya koyuyor. Son olarak AB pazarı için geçerli olan dünyanın ilk kapsamlı yapay zekâ yasası kabul edildi. Yasa; teknoloji sağlayıcıları, dağıtıcıları, ithalatçıları ve yapay zekâ sistemlerinden etkilenen kişileri kapsayan bütüncül düzenlemeleri içeriyor.
En önemli ticaret ve yatırım ortağımız Avrupa’nın geleceğinin şekillendiği bu dönemde bu düzenlemelere erken uyumluluğun sağlanması şirketlerimiz için rekabet avantajı yaratacaktır. Bu kapsamda vakit kaybetmeden bütüncül ve koordineli bir yaklaşımla dijital dönüşümü çok boyutlu olarak ele almalı ve gerekli regülatif düzenlemeleri vakitlice hayata geçirmeliyiz.
Değerli konuklar,
Yapay zekâ sistemleri sektör ayırt etmeksizin ölçeğini artırmaya devam ettikçe ihtiyaç duyulan beceri gereksinimlerini karşılamak için iş gücümüzü geliştirmemiz gerekecek. Dijital uçurum gelişmekte olan ekonomilerde ne yazık ki daha fazla. Otomasyon nedeniyle orta vasıflı işlerin kaybedildiği bir geçişe
tanıklık ediyoruz. Otomasyon ve teknolojik ilerleme, düşük ve orta seviye becerilere dayanan büyüme modellerden ziyade yüksek katma değerli üretimi rekabet gücünün merkezine taşıyor. Bu yeni yapıda başarıyı sağlayacak üst düzey yeteneklere ihtiyaç hayati önem taşıyor. Becerileri artırma, yeniden beceri kazanma ve hayat boyu öğrenme yaklaşımıyla mevcut ve potansiyel iş gücünün yetkinliklerini artırma şirketlerin önceliği oluyor.
Değerli konuklar,
Yapay zekânın tetiklediği bu teknolojik dönüşüm sektörlerimiz ve şirketlerin üst düzey yöneticileri için stratejik bir gündem olarak karşımızda. Bizleri bekleyen değişimlerin derinlemesine ele alınacağı, ufuk açıcı ve verimli bir etkinlik olmasını diliyor, Argüden Yönetişim Akademisini bu çok zamanlı etkinliği düzenledikleri için tebrik ediyor, emeği geçenlere ve tüm katılımcılara teşekkür ediyorum.
