31 Ocak 2024
Saygıdeğer Katılımcılar, Değerli Basın Mensupları,
Sizi, şahsım ve TÜSİAD Yönetim Kurulu adına saygıyla selamlıyorum. Bugün TÜSİAD SD2 programımızın başarı hikayeleri töreninde, sizlerle bir arada olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz.
Jeopolitik ve ekonomik belirsizliklerin arttığı bir dönemden geçiyoruz. Bu dönem zorlukları kaçınılmaz kılarken, iş dünyası için önceliklerin ve planlamaların da sürekli değişimini ve yeni çözüm arayışlarını beraberinde getiriyor.
Geçtiğimiz günlerde yayınlanan, 2024 Küresel Riskler Raporu’nda geçmiş yıllardaki öngörülerinde ağırlıkla yer alan çevresel risklerin yanında, teknolojik risklerin de öne çıktığını görüyoruz. Yapay zeka ile yayılan yanlış bilgi ve dezenformasyon, siber güvenlik, teknolojik gücün yoğunlaşması bunlardan bazıları. Rapor, ortaya çıkan bu yıkıcı risklere karşı önlemler için, küresel iş birliğine odaklanılmasının önemine dikkat çekiyor.
Görüldüğü gibi küresel tehditlerden bahsederken, bu sorunlara çözüm üretebilme kabiliyetine sahip aktörlerin de önemi artıyor. İş dünyamızın dayanıklılığını ve rekabetçilik gücünü artırabilmek için, bilgi toplumuna dönüşümün hızlandırılmasına, inovasyon kapasitesinin artırılmasına ve tüm bu alanlarda iş birliğine daha çok ihtiyaç var. Bu çerçevede geçtiğimiz sene yayımladığımız ‘Türkiye’nin 2. Yüzyılında Yüksek Teknoloji için Eylem Çağrısı’ raporumuzda gelişim alanlarına yönelik önerilere yer verdik. Ülkemizin küresel pazarda rekabet gücünü artırmak için yeni teknolojiler ile inovatif, çevik bir dijital ekosistemin, oluşturulması gereğinin altını çizdik.
Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında geleceği inşa ederken yapay zeka, makine öğrenimi ve veri analitiği gibi yenilikçi alanlarda yetkinliğimizi geliştirmemiz gerekiyor. Yarattığımız katma değeri artırmak için Ar-Ge ve inovasyon kapasitesinin geliştirilmesine yönelik yatırımı artırmamız gerekiyor ve biliyoruz ki bu alanlarda başarı yalnızca nitelikli insan kaynağı ile mümkün olabiliyor.
Değerli Konuklar
Hız ve performans bu yıl Davos’un öne çıkan başlıklarındandı. Çevik hareket eden kuruluşlardaki liderlerin 2 kat daha yüksek operasyonel esneklik, 2,5 kat daha yüksek finansal performans, 3 kat daha yüksek büyüme ve yaklaşık 5 kat daha yüksek inovasyon raporladığı görüldü.
Üretken yapay zeka ise küresel dengeleri tüm sektörlerde hızla değiştiriyor. Bu sayede satış ve pazarlama, müşteri operasyonları ve yazılım geliştirme gibi işlevlerde performansın artacağı ve bu süreçte, yapay zekanın bankacılıktan sağlığa çeşitli sektörlerde trilyonlarca dolarlık değerin kilidini açabileceği öngörülüyor.
Değerli Konuklar,
Teknoloji içeriği yüksek, verimli ürünler üreten ülkeler orta ve uzun vadede daha yüksek büyüme oranlarına ulaşıyor. Örneğin Vietnam’da imalat sanayi ihracatından elde edilen gelirin yaklaşık %40’ı yüksek teknolojiye sahip ürünlerden geliyor. Fransa’da bu oran son yıllarda düzenli olarak %20’nin, Almanya’da %15’in üzerinde gerçekleşiyor. Ülkemizde ise, yüksek teknolojili ürünlerin ihracattaki payı son on yılda %3-4 civarında[3]. İhracatımızın genel yapısında, orta ve yüksek teknolojideki ürünlerin payının hala istediğimiz seviyede olmadığını görüyoruz. Bu rüzgârı tersine çevirmemiz ve küresel ölçekte rekabetçi üretimi hedefleyen adımlar atmamız gerekiyor. Yatırım ekosisteminin katma değerli ve ileri teknolojili üretime yoğunlaşmasını sağlarken, yeşil ve dijital dönüşüm unsurlarını gözetmeli, değer zincirinin kritik halkaları olan KOBİ’leri stratejik konumda ele almalıyız.
Bu kapsamda KOBİ ölçeğindeki teknoloji şirketlerimizin ve start-up’larımızın geliştirdiği dijital çözümlerin takip edilmesi; büyük şirketlerimizle teknoloji ihtiyaçları doğrultusunda bir araya getirilmeleri ağırlık verdiğimiz bir alan. Bu hedefle başlattığımız TÜSİAD SD2 Programı, KOBİ ölçeğindeki teknoloji tedarikçilerimize geliştirdikleri dijital çözümleri doğru adreslere ulaştırma imkanı sunuyor. Çözüm arayışı içerisinde olan şirketler için de teknoloji ihtiyaçlarına cevap bulacakları bir platform olma niteliğiyle değer yaratıyor.
Güçlü bir iş birliği modeli olan ve giderek daha geniş bir ekosistemi kucaklayan TÜSİAD SD2 Programı’nın yedinci yılına giriyor olmak bize gurur veriyor.
Sözlerime bu duygular ile son verirken, sponsorlarımıza ve destekçilerimize ve organizasyonda emeği geçen herkese içtenlikle teşekkür ediyorum. Tüm teknoloji kullanıcısı ve tedarikçisi şirket temsilcilerimize dijital dönüşüm ekosistemimize yaptıkları katkı için teşekkür ediyor ve sizleri Yönetim Kurulumuz adına saygıyla selamlıyorum.