DENEYİMLER

Dijital Türkiye Konferansı Açılış Konuşması

28.09.2023

Sayın Bakanım (Bakan Yardımcısı Zekeriya Çoştu), Saygıdeğer Katılımcılar, Değerli Basın Mensupları,

Dijital Türkiye Konferansı’nın üçüncüsüne hoş geldiniz. Sizleri şahsım ve TÜSİAD Yönetim Kurulu adına saygıyla selamlıyorum.

Cumhuriyet’in ikinci yüzyılına girerken, ülke vizyonumuzun önemli bir bileşeni olması gerektiğine inandığımız, “Teknolojik Sıçrama: Yüksek Teknoloji ile Dijital Çağa Uyum” teması ile sizlerle buluşuyoruz. Konferansımızda Türkiye’nin rekabet gücünü artırmak için, dijital dönüşümü nasıl etkin kullanabileceğimizi ve yarattığı fırsatları değerlendirmeyi hedefliyoruz. 

Değerli konuklar,

Bilimin ışığına, bilgi toplumuna dönüşümün hızlandırılmasına, inovasyon kapasitesinin artırılmasına ve her seviyede iş birliğine çok daha fazla ihtiyacımız var.

Dijital dönüşüm sürecinde verimlilik ve katma değer artışı için, sadece yenilikçi teknolojileri üretim süreçlerine entegre etmek yeterli değil, süreci bütüncül bir yaklaşımla ele almak gerekiyor.

Sektörel ve dijital politikaları birbirinden bağımsız planlamak imkânsız.  Kalkınma vizyonu dijitalleşmeyi; etkin bir uygulama süreci de güçlü bir iletişim ve enerji altyapısı ile siber güvenliğin tesis edildiği bir ekosistemi gerektiriyor. Finans sektöründen lojistiğe, fikri haklardan veri korumaya, birbiri ile doğrudan bağlantılı bir bakış açısını hep gözetmeliyiz. Değer zinciri boyunca dönüşüm ve yaratılan değer önemli.

Katma değeri yüksek üretimi mümkün kılacak teknolojik dönüşümü sağlamalı; bunun için de hem teknolojiyi kullanma hem de teknolojiyi ülkemizde geliştirme yetkinliğini hep daha üst seviyeye çekmeliyiz.

Josef  Şumpeter’in “Yaratıcı yıkım” kavramında ortaya koyduğu gibi aslında değişim kaçınılmaz ve iş yapma yöntemleri sürekli yenilenmek durumunda. Yaratıcı yıkım inovasyonla desteklendiğinde yeni işlerin yaratılması ve dönüşüm mümkün oluyor.

Dijitalleşme sürecinde yaratıcı yıkımın tüm etkilerini tecrübe ediyoruz. Bu nedenle, Ar-Ge, eğitim, istihdam politikası gibi tüm yatay eksenleri kapsama alarak topyekun bir dönüşümü planlayıp, hızla ve etkin şekilde uygulamamız gerekiyor.

Değerli Konuklar,

İklim krizi tehdidi ile karşı karşıya olduğumuz çağımızda, yeşil dönüşümü destekleyecek dijital teknolojiler büyük önem taşıyor.

Bunun yanında insanlık için büyük bir tehdit oluşturan afetlerin önlenmesi ve afet sonrası yönetişimin sağlanmasında da dijital teknolojilerin önemi büyük.

Dijital çağa uyum dijital teknolojileri etkin kılan bileşenlere hakim olmayı gerektiriyor. Bugün elektrikli otomobiller başta olmak üzere, neredeyse her elektrikli cihaz gücünü, yükte hafif pahada ağır yarı iletken teknolojisinden alıyor.

Piyasadaki bozulmaların önüne geçmek ve üretimin devamlılığı için kritik hammaddelerde tek bir kaynağa bağımlı kalmamak ve dışa bağımlılığı azaltmak teknoloji çağının kritik bir mücadele alanı.

İmalat sanayisinin dinamiklerine yön veren ekonomiler yeni programlarla rekabetçiliklerini korumaya çalışıyor. ABD Çip ve Bilim Yasası ile yarı iletken üretimi için yaklaşık 52 milyar dolar destek ve yeni fabrikalar için vergi indirimi açıkladı.

AB Çip Yasası ile yarı iletken imalat ekosistemini güçlendirmeyi önceliklendirdi.

Kısa bir süre önce yayınlanan Orta Vadeli Programda da yarı iletkenlere yönelik yatırımlara teşvik gibi, dijitalleşme ekosistemini güçlendirecek pek çok tedbir yer aldı. Küresel rekabetçiliğimizin kilit unsurlarından biri, dijitalleşme alanlarında yatırım ivmesini artıracak bu politikaların hızla uygulamaya geçirilmesi olacak. 

Ar-Ge ve teknoloji üretme yetkinliğine katkıda bulunan faaliyetler hem özel hem kamu sektöründe arttı. Bunun yansımaları dün açıklanan Küresel İnovasyon Endeksi’nin bazı alt kırılımlarına yansımış olsa da genel sıralamada iki sıra aşağı indik. Endekste halen ilk 40’da yer alan beş orta gelir ekonomisinden biriyiz. Bununla birlikte sıralamada geldiğimiz yer bize rakiplerimizin vites artırdığını gösteriyor, biz daha da hızlanmalıyız.

Kamu kurumlarımız dijital dönüşümü ve yatırımları ivmelendirecek önemli destek programları başlatıyor. AB Ufuk Avrupa ve Dijital Avrupa programları uluslararası iş birliği ağlarına katılma potansiyelini güçlendiriyor. İş dünyası olarak bu süreçlerden, iş modellerimizi dinamik bir şekilde çağın gereklerine göre dönüştürmek için azami seviyede yararlanmalıyız.

Değerli konuklar,

Kaynaklarımızı Ar-Ge’ye, teknolojiye, bilime, inovasyona ve eğitime daha fazla ayırmamız gerekiyor. İş dünyasının ve toplumun kılcal damarlarına dijital çağın yetkinliklerini taşımamız gerekiyor. İnsanı, eğitimli ve dijital çağın aradığı niteliklere sahip olmayan toplumların, geleceği yakalayamayacakları bir çağdayız.  

2021 yılında, TÜSİAD’ın 50. Yılı vesilesiyle yayınladığımız “Yeni Bir Anlayışla Geleceği İnşa” raporumuzda Gelişmiş, saygın, adil ve çevreci” bir Türkiye hedefi için temel unsurları ortaya koymuştuk. Bu kapsamda üç temel unsur olarak, “insani gelişme ve yetkinleşme”, “bilim, teknoloji ve inovasyon”, “kurumlar ve kurallar”da ilerlemeyi esas almıştık.

Raporumuzdaki analizler, her üç alanda da OECD ülkelerinin ortalamasını yakalayan bir ilerleme sağlamamız halinde, 20 yıllık bir zaman dilimi içinde kişi başı gelirimizin 30.000 dolara çıkabileceğini gösteriyor.

Bu yönde; dijitalleşen ekonominin tüm kaldıraçlarını kapsayan, ilgili kamu kurumları, yerel yönetimler, akademi, iş dünyası ve STK’ların güç birliğini yansıtan, en üst düzeyde sahiplilikle izlenen ulusal bir vizyonu ve stratejik yaklaşımı hayata geçirmeliyiz.

Birkaç ay önce TÜBİSAD ile birlikte hazırladığımız “Yüksek Teknoloji için Eylem Çağrımız”da dijital ekonomi alanına yönelik önerilerimize yer verdik. Hazırlıkları süren 12. Kalkınma Planı ülkemizi en müreffeh ülkeler grubuna yükseltmek için, güçlü hedefler belirlemede kıymetli bir dönemi tasarlamaktadır.  Yüksek katma değer yaratma ve ihracata yönelik hedeflerimizin gerçekleşmesi, teknoloji ve insan kaynağı yetkinliğini artırmadan mümkün olmayacaktır.  

Buna yönelik bütüncül hedeflerin ortaya konmasında ve hayata geçirilmesinde iş dünyası da üzerine düşen sorumlulukları yerine getirecektir.

Sözlerime bu düşüncelerle son verirken, Bakan Yardımcımız Sayın Zekeriya Çoştu’ya katılımları için içten teşekkürlerimi sunuyorum. Bizlerle paylaşacağı vizyon ülkemiz açısından son derece önemli, bu süreçte izleyeceğimiz yolu aydınlatıcı olacak.

Bu etkinliğin gerçekleştirilmesinde kıymetli destekleri için sponsorlarımıza ve konuşmacılarımıza; ilginiz için siz katılımcılarımıza, Dijital Türkiye Yuvarlak Masamıza; yoğun emekleri için TÜSİAD ve Marjinal ekiplerimize teşekkür ediyorum. 

Verimli bir etkinlik olmasını diliyor; sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

© Orhan Turan 2022. Tüm Hakları Saklıdır.